13.04.2012

Anlamaz demeyin,Altı aylıkken başlayın


 Anlamaz demeyin,Altı aylıkken başlayın
Anlamaz demeyin, çocuklara 6 aylıktan itibaren kitap okuyun

Çocuklara küçük yaştan itibaren, hatta bebeklikten başlayarak kitap okumak, onların dil gelişimini ve öğrenme kabiliyetlerini olumlu etkiliyor.
Pedagog Zeynep Aydoğmuş, anlamasa bile bir bebeğe 6 aylıktan itibaren kitap okunmasının anne ile ilişkisinin gelişmes...i, göz kontağının kurulması ve duygu paylaşımı açısından çok faydalı olduğunu söylüyor. Çocuk, annenin hikaye okurken çıkardığı farklı ses ve tiyatral mimiklerini görüp etkileniyor. Yaşı büyüdükçe kelime hazinesi genişliyor, duygu dünyası zenginleşiyor ve anlama kap

Çocukların Hafıza Ve Zekasını Geliştiren Oyunlar


Çocukların Hafıza Ve Zekasını Geliştiren Oyunlar

Son yıllara kadar çocuk gelişim uzmanları oyun zamanının özellikle çocukların beyinlerinin ve kişiliklerinin gelişmesi için çok önemli olduğunu hem vurgulamışlar, hem de oyun oynamanın faydalarına inanmışlardır.

Son yıllara kadar çocuk gelişim uzmanları oyun zamanının özellikle çocukların beyinlerinin ve kişiliklerinin gelişmesi için çok önemli olduğunu hem vurgulamışlar, hem de oyun oynamanın faydalarına inanmışlardır. Ancak son yıllarda ortaya çıkan araştırma sonuçları bunun tam aksini söyleyerek yeni bir öğrenme devriminin kapısını aralıyor. Bu sonuçlara göre her oyun değil, sadece yaratıcı ve hayal gücünü geliştiren oyunlar çocukların beyin ve kişilik gelişimlerine önemli katkılarda bulunuyor.
Bu son araştırmaları gözden geçirdikten sonra, 3 ile 7 yaş arasındaki çocukların hafıza ve zeka gelişimi için birçok bilimsel araştırmayı inceleyerek hazırlamış olduğum "Çocuk, Zeka ve Hafıza" setinin son iki CD’sini "hafızayı ve zekayı geliştiren oyunlar"ı içerecek ş

Çocuğum Mühendis mi Olsun Futbolcu mu?


Çocuğum Mühendis mi Olsun Futbolcu mu?
Ebeveynlerin, çocukların gelecekleri

Mesleki yatkınlık ve yetenekler doğum haritasında görülebilir mi?

MESLEK SEÇİMİNDE ASTROLOJİ

ve meslek seçimleri konusunda duydukları endişe her geçen yıl daha da artıyor. Bazı anne ve babalar çocuklarına seçeceği meslek konusunda baskı uygularken, kimileri de bu seçimi onlara bırakırlar.

Meslek seçiminde önemli olan çocuğun yetenekli olduğu alanları belirleyip bu yolda ilerlemesini sağlamak olsa da çocukların mesleki yatkınlık ve yeteneklerinin keşfedilmesi zordur.

Anne ve Babaya Öneriler


Anne ve Babaya Öneriler
Uzun süredir beklediğiniz an geldi ve bebeğinizi kucağınıza aldınız. Peki ya şimdi ne olacak? Uzmanlar yeni çocuk sahibi olan anne ve babalara önce sakin olmalarını öneriyor. Bebeğinizle yaşama başlarken işine yarayacak öneriler:

• Anne-babalara ilk tavsiyem sakin olmaları… Bebeğinizi tanımak için zamana ihtiyacınız olacak. Sabır sakin bir ortam güç kuvvet direnç saygı nezaket sorumluluk disiplin dikkat gözlem zaman ve pratiğe ihtiyacınız var. Ayrıca önsezilerinize kulak vermelisiniz.
• İlk zamanlarda panik yaşamak doğaldır. Anne ve babalara her zaman bunun sonsuza dek sürmeyeceğini hatırlamalarını öğütlerim. Sakinleşecek kendine güven kazanacak ve olabileceğiniz en iyi ebeveynler
olacaksınız. Ancak şimdilik beklentilerinizi azaltmalısınız. İyi ve pek de iyi sayılmayacak günler yaşayacaksınız; her ikisine de hazırlıklı olun. Mükemmelin peşinde koşmayın.
• Doğumdan bir ay önce tüm hazırlıklarınızı tamamlamış olursanız daha hazırlıklı ve daha sakin hissedersiniz. Bu da bebeğinizi gözlemlemeye ve tanımaya daha fazla zaman tanır. Küçük bir hatırlatma: eşyaları paketlerinden çıkarmış olursanız kucağınızda yeni doğmuş bebeğinizle eve döndüğünüzde eliniz ayağınıza dolaşmaz.

alıntı

Sizce Tüm Bu Hazırlıklar Ne İçin ?


Sizce Tüm Bu Hazırlıklar Ne İçin ?

1.Köşe başındaki süpermarkete gidin, hiçbir şey satın almadan kasaya yönelin ve cebinizdeki bütün parayı kasiyere verin. Daha sonra yandaki eczaneye gidin, kredi kartınız ile ilaçlar alın.

2. Akşam saat 17.00 ile 22.00 arasında elinizde yaklaşık 4 kg'lık ağırlık taşıyarak sürekli evin içinde yürüyün. Saat 22.00'de ağırlığı yatağa bırakın, saati 24.00'e kurun ve yatın uyuyun. Saat tam 24.00'de kalkın 4 kg'lık ağırlığı tekrar elinize alın ve saat 01.00'a kadar evin içinde dolaşın. Ağırlığı tekrar yatağa koyun, saatin alarmını da 03.00'e kurun yatın.

Anaokuluna Uyum Sürecinde Anne-Çocuk İlişkisi


Anaokuluna Uyum Sürecinde Anne-Çocuk İlişkisi
Anne-çocuk arasındaki yoğun bağımlı ilişki nedeniyle evden ayrılmaya tepki gösteren çocuklar olabilmektedir. Burada en önemli faktör, anne ve babanın bu bağımlı ilişkiyi sürdürmeye devam etmemesidir. Pek çok anne, böyle bir tepki gösteren çocuğun okula başlamasını geciktirmektedir. Çocuk okulda, anne evde ağlamaya devam etmektedir. Böyle durumlarda önce anneye yardım etmek gereklidir. Bu kadar önemli bir süreçte bazı sorunların yaşanması son derece normaldir ve olağan karşılanmalıdır. Bu sorunların süreç içinde çözüm bulacağına inanmak ve durumun doğallığı düşünülerek abartılı tepki ve çözüm arayışlarından kaçınmak gerekir. Bu dönemde;

Okula yeni başlayan çocuğu kademeli olarak yalnız bırakın


Okula yeni başlayan çocuğu kademeli olarak yalnız bırakın
Öğretmenler, uyum programına alınan çocuklarını bir an olsun yalnız bırakmayan velilerden dertli. Okula başlayacak çocuğun ihtiyaçlarını giderecek yaşa geldiğine dikkat çeken uzmanlar, anne-babalara tavsiyelerde bulundu: "Küçük öğrencilerden kademeli olarak uzaklaşın. Öğretmenle çocuğun arasına girmeyin. Onların okuldaki gölgeleri olmayın."

Anaokulu ve ilkokul birinci sınıfa kayıt yaptıran minikler için ders zili bir hafta erken çaldı. Öğrencilerin, okula iyi bir başlangıç yapabilmeleri ve kurallara alışmalarını kolaylaştırmak için düzenlenen uyum programına anne-babalar da ortak oluyor. En az çocukları kadar heyecanlı olan veliler, okullara rahatça girip çıkıyor. Fakat çocuklarını ders bitimine kadar bekleyen kimi veliler, öğretmenlere zor anlar yaşatıyor. Kimi kapısı açık olan sınıflardan çocuklarını izliyor, kimi de çocuğunu tuvalete götürüp getiriyor. Uzmanlar, teneffüs zili çalana

Çocuğum Ders Çalışmıyor Diyenler İçin Öneriler


Çocuğum Ders Çalışmıyor Diyenler İçin Öneriler
Biz anne babalar çocuğumuzun sınıfında dersini en iyi yapan, çalışma noktasında öğretmenlerinin beğenisini toplamış, arkadaşlarına da örnek olan bir öğrenci olmasını isteriz. Anne babaların çalışkan öğrencileri hayranlıkla izlediğini, o çocukların durumlarından etkilenerek kendi çocuklarına da örnek olmasını istediğini, derslerine çalışan öğrencilerin “bunu nasıl yaptıklarını ve acaba kendi çocukları için de yapılıp yapılamayacağını” düşündüklerini gözlemleriz.

Anne babalar bir taraftan bunları düşünürken ve bazı öğrencilerin nasıl başarabildiğini merak ederken, kendilerini de etkili ve verimli ders çalışma konusunda çocukları için yeterli hale getirme noktasında ihtiyaç hissetmektedirler.