14.01.2010

Bizim Dini Bayramımıza katliam diyen Avrupalı bir Milletin haline bakın...


 Evet, danimarka da yaşanıyor bu olaylar.Yeryüzüne adalet,medeniyet,eşitlik,hoşgörü,sevgi,saygı ve güzel ahlak getiren son Peygamber Hz. Muhammet(sav) e dil uzatmaktan utanmayan bir millet işte onlara yakışan bir davranış işte asıl gözü dönmüş katiller bunlar... Son günlerde israil yaptığı hareketler bu milletlerin bu insanların ne kadar güzünün dönmüş olduğunun göstergesi değil midir. Evet danimarka da yunusları Filistin’ de kardeşlerimizi gözünü kırpmadan öldüren zihniyet bu değil midir? Dünyaya baktığımızda nerde kan dökülüyor, nerde savaş var hep Müslümanların kanı lütfen sessiz kalmayalım dur diyelim. Eğer zulme sessiz kalırsak ecdadımıza ihanet etmiş olmaz mıyız? O ecdat ki 7 Kıtada hangi Müslüman milletin başı sıkışsa yardıma giderdi. Evet şimdi yardıma gidemiyoruz belki ama en azından bağırabiliriz yüksek sesle düşünebiliriz dilimizle yapılanlara dur diyebiliriz. 34. Osmanlı Sultanı olan Abdü’l-Hamīd
Han çökmek üzere olan Osmanlı devletini 33 yıl ayakta tuttu. Bu çöküş döneminde bile Avrupa ülkelerin Fransaya ültimatom verebiliyordu. Gerekçe ise Müslümanları rencide eden Fransız Henri de Bourneir'in yazdığı "Muhammed" adlı piyes ti. Bu piyeste islam peygamberi ile dalga geçilecekti.

Söz konusu tiyatro oyununun Fransa, İngiltere ve Amerika'da sahneye konulması bekleniyordu. Piyesle ilgili biletler ve davetiyeler basılmıştı. Hz. Peygamber'i tahkir eden piyesten Bab-ı Ali Hükümeti ve Sultan Abdülhamit derhal haberdar edildi. Osmanlı Dışişleri Bakanlığı ile Osmanlı'nın Paris'teki elçiliği arasında bir dizi yazışma başladı. Yazışmalarda 'facia-i mahude' olarak nitelen piyesin oynatılmaması için her türlü girişimin yapılması bildiriliyordu. Hz. Peygamber'in tahkir edilmesi karşısında aslan gibi kükreyen Sultan Abdülhamit, Fransa'nın İstanbul'daki Büyükelçisi Kont Montebella aracılığıyla Fransa Hükümeti'ne sert uyarılarda bulundu. Paris Büyükelçisi Esad Paşa derhal Fransız Hariciyesi ve Eğitim Bakanlığı'na başvurdu. Fransa Eğitim Bakanlığı'nın 'hakaret-name'de bazı değişiklikler yapılması suretiyle sahneye konulması yönündeki teklifi de Abdülhamit’ten red cevabı aldı. Oyun hiçbir şekilde sahneye konmamalıydı. Sultan Abdülhamit, oyunun sahnelenmesi halinde Osmanlı-Fransız ilişkilerinin son bulacağı ültimatomunu Fransız Büyükelçisi Montebello aracılığıyla Fransa Hükümetine bir kez daha bildirdi.


AMERİKA CESARET EDEMEDİ
Osmanlı Devleti ile bozuşmayı göze alamayan Fransa Hükümeti köşeye sıkışmıştı. Konu Fransız Kabinesi'nde tartışıldı. Kabinenin kararı 'hakaret-name'nin Fransa'da hiçbir tiyatroda sahnelenmemesi yönündeydi.
Çok değil 116 yıl çöküş döneminde bile bu tür ahlaksız davranışların yaşanmamasına izin vermeyen ecdadın torunları olarak biz doğru bildiğimizi bile haykıramayacak mıyız?..
      






































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
Saygılar, Sevgiler...
Hüseyin Dikmen